Hocaların hocası Kamu Hukukçusu Prof.Dr. Anıl Çeçen, akit’e yaptığı değerlendirmede, Gazze’nin karasularında trilyonlarca metreküp gaz rezervi olduğuna dikkat çekerek, siyonist israil’in başlattığı soykırımın arka planında ABD Başkanlık seçimleri ve siyonist gaz-petrol lobisinin bulunduğunu söyledi.
Hocaların hocası, Kamu Hukukçusu Prof. Dr. Anıl Çeçen, Filistin’de yaşananların perde arkasını akit’e değerlendirdi. İsrail’in Gazze’yi yok etmek üzere başlattığı insanlık dışı saldırıların arkasında siyonist gaz-petrol lobisinin olduğunu belirten Çeçen, şunları anlattı: “Koskoca bir gaz deposu var, üzerinde bir şehir var ve o şehrin adı Gazze. Gazze’nin altında ve karasularında trilyonlarca metreküp gaz rezervi olduğu için İsrail, uluslararası gaz-petrol lobisinin yönlendirmesiyle bu bölgeyi tamamen ilhak etmek üzere harekete geçti.
Avrupa için hayati öneme sahip
“Biliyorsunuz son üç yıldır İsrail gazının Avrupa’ya nereden gideceği tartışıldı. Girit üzerinden bir hat var, Kıbrıs’tan geçmesi konuşuldu ama bir sonuca varılamadı. Öbür tarafta tüm gazın Gazze üzerinden toparlanıp Akdeniz’in ortasından boru hattıyla Avrupa’ya sevk edilmesi görüşü ağırlık kazandı. Filistin’in tam karşısındaki gaz rezervine pagan dönemden kalma, Leviathan yani ‘Dev canavar’ ismi verilmesinin de tesadüf olmadığını, savaş hazırlığı olarak bu ismin verildiğini söyleyebilirim. Bu nedenle Gazze’deki son saldırıların ve katliamların arkasında gaz ve petrol kavgası olduğunu görüyoruz.” Gazze’deki tırmanmanın nedenlerinden birinin de ABD Başkanlık seçimleri olduğuna dikkat çeken Prof. Çeçen, şöyle devam etti: “Amerikan başkanlık seçimlerinde bir tarafta petrolcüler gazcılar, öbür tarafta Evanjelistler üzerinden Yeşilleh Hareketi var. Seçimleri gaz-petrol lobisinin desteklediği Donald Trump’ın kazanması bekleniyor. Trump, hatırlarsanız başkan olduktan sonra kameraların karşısına geçerek Paris İklim Anlaşması’nı yırtıp atmıştı. Enerji eskisi gibi rahat bölüşülemediği için, dünyaya egemen olma noktasında Trump’ı tekrar getirmek zorunda kaldı petrolcüler gazcılar.
3’üncü Dünya Savaşı'na dönüşür
Bu lobinin hesapları tutarsa dünya için felaket olur. Bu nedenle barış isteyen devletler Türkiye’nin de önayak olmasıyla BM’de acilen kapsamlı görüşmeler başlatmalı. Erdoğan yıllardır ‘dünya 5’ten büyüktür’ diyor. Ezilen devletler üzerinde bu slogan çok etkili oldu. Dünya barışının sürdürülebilir olması için artık bu adaletsizliğin sonlandırılması lazım. Her kıtadan birer devlet Güvenlik Konseyi’ne katılmalı. Kadim Osmanlı coğrafyasını temsilen de Türkiye, BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olmalıdır. Bu açıdan Başkan Erdoğan’ın başlattığı barış diplomasisi çok değerli. Eğer çatışmalar durdurulup süratle barış sağlanmazsa, bölgedeki çatışmalar 3’üncü Dünya Savaşı’na dönüşür BM’de yapılacak düzenlemelerin ardından yine acilen Ortadoğu Barış Konferansı toplanmalı. Konferansın toplanacağı yer de Azerbaycan’ın başkenti Bakü olmalıdır. Çünkü Bakü’nün bölge için çok kritik önemi vardır. Bakü’de yapılacak barış konferansı hem Kafkaslar hem Ortadoğu için barış ve istikrar mesajı verecektir.”
24.10.2023 14:18:02