BRICS'ın 15. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi 22-24 Ağustos 2023 tarihlerinde Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yapıldı. 2009 yılında kurulan BRICS; Birliğe üye olan Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika ülkelerinin isimlerinin İngilizce başharflerinden oluşuyor.
Resmi 23 üyelik başvurusundan 6’sı gerçekleşti. Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Arjantin, 1 Ocak 2024’ten itibaren BRICS üyesi oldu. Yeni üyeliklerin kabulünün dışında BRİC ‘tarihi’ bir karara da imza attı. Dolar egemenliğine karşı yeni bir para birimi oluşturma hedefi konuldu.
BRİCS zirvesini dünya çapında işleyen küresel emperyalist düzene karşı olumlu bir gelişme olarak yorumlayan köşe yazarları Cumhuriyet’ten Akit’e, Aydınlık’tan Akşam’a kadar siyasi yelpazenin farklı yerlerinde yer alıyor. Bu gazeteleri ve gazeteci-yazarları birleştiren nokta BRİCS’in Türkiye dahil bir çok ülkeye çok kutuplu bir dünyada yeni fırsatlar yaratması.
Akşam’dan Yaşar Hacısalihoğlu, BRİCS’in gittikçe artan ekonomik ağırlığına dikkat çekerek üye ülkelerin siyasi ve kültürel alışverişine de vurgu yaptı. Hacısalihoğlu, ‘küresel düzene karşı yeni bir düzen’ kurulduğunun altını çizdi.
Birlik; 3.2 milyar toplam nüfusuyla, dünya nüfusunun %41'ini oluşturuyor. Birlik; 56 trilyon dolar toplam GSYİH ile küresel GSYİH içindeki payı % 31,5, küresel ticaretteki payı ise %18 seviyesinde.
BRICS'in kuruluşu, üyeler arasında ekonomik, siyasi ve kültürel işbirliğini amaçlıyor. Birlik her yıl zirve düzenliyor. 2015 yılında önemli bir adım atarak, Yeni Kalkınma Bankası'nı (New Development Bank/NDB) kurdu. Başlangıç sermayesi 100 milyar dolar olan merkezi Çin'in Şanghay şehrinde bulunan NDB, bugüne değin toplam 98 proje için 32.4 milyar dolarlık fon sağladı.
BRICS, Batı'nın finans sistemine ve işleyişine karşı yeni kurumsal yapılar ve seçenekler üretmek konusunda kararlılık gösteriyor. IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşların siyasi ve kültürel şartları gözeterek işleyen düzeneğine karşı seçenekler oluşturmayı hedefliyor. Özellikle Afrika ülkelerine yönelik yaklaşımlarıyla da dikkat çekiyor.
BRICS, uluslararası finans alanında hedeflerine ulaşmayı başarırsa, Batı'nın adaletsiz işleyen ve siyasi egemenliği esas alan Bretton Woods kurumlarının giderek, alanı daralacaktır. Bu durum küresel düzeyde yeni bir ortamın doğması anlamına gelir. Bugün için tek yanlı işleyen, sömürgeci ve ötekileştirici düzenin sarsılması, yeni bir dünya düzeninin oluşmasının yolunu açabilir.
22 ülkenin katılım başvurusunda bulunduğu BRICS son zirvesinde üye sayısını 11'e çıkarma kararı aldı.
Buna göre; Arjantin, Mısır, İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Etiyopya BRICS'in yeni üyeleri oldu.
Güney Afrika'da yapılan 2023 zirvesine 55 ülke temsilcisi katıldı. Giderek çekim gücü artan BRICS'in, yeni katılan ülkeler arasında petrol üreticisi ülkelerin olması, dikkat çekici. BRICS'in yeni dünya düzenin oluşması hedefinin, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'ne de (OPEC) yansıması söz konusu. Bu durumda petro-dolar düzeneğinin sarsılmasının da yolu açılmış olur.
BRICS'in bir başka çok önemli adımı, ABD Doları'nın küresel hakimiyetine karşı yeni bir para biriminin oluşturulmasıdır. Son zirvede bu konuda da adımlar atıldı. Yeni para biriminin oluşumu için bir çalışma grubunun kurulmasına karar verildi. Buna ilişkin süreç tamamlanana dek, karşılıklı anlaşmalarda kendi para birimlerinin esas alınacağı da kayda geçti.
Zirvede; mevcut küresel düzene karşı yeni bir dünya düzeni hedefi yine en güçlü şekilde vurgulandı.
Bu arada BRICS'in iki kurucu üyesinin Birleşmiş Milletler'in (BM) daimi üyesi olması da dikkat çekicidir.
Uzun sözün kısası, başta ABD olmak üzere Batı'nın dikkatle izlediği BRICS'in yolculuğu, mazlum milletlere, sömürgeci refleksin kıskacından çıkmak isteyen ülkelere umut olmaya aday.
Bu gerçeğin zemininde Türkiye'nin de daha fazla gecikmeden BRICS'e katılması gerekir.
Türkiye'yi emperyalizmin terör ve kur silahıyla diz çöktürmeye çalışanlara karşı mücadelesinden asla ödün vermeden, yeni dünya düzeninin oluşmasında tarihi sorumluluğunu unutmamalıdır.
Türkiye tarih boyu sömürgeciliğin antitezidir.
Bu noktada da unutulmamalıdır ki, bugünün adaletsiz küresel düzeneğinin karşısında; hakkın, hukukun, adaletin esas alınacağı, insanlığın, mazlumların nefes alacağı, yeni dünya düzeninin Türkiye öncü ülkesidir ve her daim öyle olmalıdır.
Akit gazetesinden Mehmet Koçak da zirveyi köşesine taşıyan yazarlardan. Koçak, zirvenin başarısını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘dünya beşten büyüktür’ sözüyle ilintilendirerek, BMGK ve BATI merkezli kurulan küresel düzene karşı BRİCS’in bir umut olduğunu yazdı.
İnsanlığın yaşamakta olduğu olumsuzluklar ve gelecek adına ortaya çıkan karamsar tablonun sorumlusu hiç şüphesiz uluslararası toplum adına temsil yetkisini elinde bulunduran Birleşmiş Milletler -Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) yanında NATO ve Almanya, ABD, İngiltere, İtalya, Fransa, Japonya ve Kanada gibi gelişmiş ülkelerin üyesi olduğu G7, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), Şangay Örgütü, Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gibi uluslararası kuruluşlardır.
Bu kuruluşların, kağıt üzerinde dünyada barış ve istikrarın tesis edilmesine ve güçlendirilmesine katkıda bulunmak amacıyla kuruldukları iddia edilse de gerçekte ise bu kuruluşların insanlığın hayrına bir faaliyet içinde olmadıkları açıkça görülmüştür.
Dünya veya bölgesel barış ve istikrarını tehlikeye sokabilecek kriz durumlarında bu kurum ve kuruluşlar, pek çok nedenden dolayı çatışmaları sonlandırmada yetersiz kaldığına tanık olmaktayız.
Bundan dolayı, birçok otoritenin kabul ettiği halde söyleyemediği, ancak Başkan R. Tayyip Erdoğan’ın müteaddit kereler yüksek tondan dile getirdiği “Dünya 5’ten Büyüktür” söylemi; bu ihtiyacın bir tezahürü olarak ortaya çıkmıştır.
*
Dünyanın yeniden şekillendiği asrın başında olduğumuz bu süreçte geleneksel küresel yönetişim sisteminin işlevsiz ve yetersiz hale gelmesinin ardından Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın başını çektiği bir grup, ‘Batı’nın hegemonyasından uzakta ‘yeni bir dünya düzeni oluşturma’ girişimini başlatarak dünyanın önde gelen gelişmekte olan ekonomilerinden oluşan BRICS adlı kuruluşu inşa etmeyi başarmış oldular.
BRICS, üye ülkeler arasındaki ticaret faaliyetlerinde yerel para birimlerinin kullanımının artırılması, ortak bir para birimine ve ortak bir ödeme sisteminin kurulması amacıyla çalışmaları içeren, ABD’nin önderliğindeki Batılı emperyalist hegemonyasını yıkmak yönünde küresel sistemi etkilemeye namzet projeleriyle de dikkat çekmektedir.
Kurucu 5 ülkenin İngilizce isimlerinin baş harflerinden oluşan (Brasil, Russia, India, China, South Africa) BRICS’in 15. Liderler Zirvesinde örgütün öncelikli hedefi sayılan, uluslararası ticarette ABD Dolarının hakimiyetinden kurtulma çabaları yer alıyor.
BRICS üyesi olan ülkeler, dünya nüfusunun yüzde 42’sinden fazlasını, dünya gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yüzde 23’ünü ve ticaretin yüzde 18’ini oluşturması nedeniyle küresel ticaret anlaşmaları bakımından önemli bir ağırlığa sahip.
Güney Afrika’nın gruba katıldığı 2010 yılından bu yana gruba dahil edilen yeni bir ülke olmadığı halde 15. Liderler zirvesinde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, Arjantin, Etiyopya ve İran gruba dahil edilmesiyle dünyanın önemli ülkelerinde oluşan BRICS grubu, Ocak 2024 itibariyle yürürlüğe girecek olan yeni katılımcı ülkelerin tam üyelikleriyle 11 üyeye ulaşmış olacak.