İnsan embriyosunun 5 - 6 günlük haline blastokist adı verilmektedir. Normalde 2 - 3 günlük embriyolar fallop tüpünden rahime olan yolculuğunu henüz tamamlamamıştır. Yaklaşık olarak altıncı günde embriyo rahim duvarına tutunmaya başlar.
Blastokist transferi de gebelik sürecini mümkün olduğunca doğal gebeliğe yakın yapmak için gerçekleştirilir. Bu sayede gebelik şansı daha da artmaktadır. Embriyo blastokist seviyesindeyken içindeki hücreler hızla bölünerek çoğalmaya başlar. Blastokist döneminde embriyo içerisinde yaklaşık olarak 120 hücre bulunmaktadır.
Transferden birkaç gün sonra embriyonun etrafındaki zona pellüsida isimli koruyucu tabaka ortadan kalkar ve bundan sonra rahim dokusuna tutunma süreci başlar. Ülkemizde aynı anda en fazla 2 blastokist transferi yapılabilmektedir.
Bu da aynı zamanda çoğul gebelik riskinin önüne geçilmesini sağlar. En fazla iki embriyo transferi tüp bebek tedavisi ve çoğul gebelik ile kafasında soru işareti olan çiftlerin tedaviye daha sıcak bakmasını sağlamaktadır.
Blastokist transferi çok daha kolay bir işlemdir. Embriyonun üçüncü günde transfer edildiği durumlarda fallop tüpüne bırakılması gerekmektedir. Ancak blastokist transferinde embriyo direkt olarak rahme yerleştirilir. Bununla beraber hamilelik oluşma şansı da çok daha fazladır.
Blastokist transferinin bir diğer önemli avantajı ise bu dönemde yapılan implantasyonlarda genetik testler çok daha tutarlı ve doğru sonuçlar vermektedir. Bu sayede daha kaliteli embriyoların transfer edilmesi sağlanırken aynı zamanda doğan bebekte sağlıklı bir şekilde hayatına başlayabilmektedir.
Transfer edilen iki ya da üç günlük embriyoların bazı durumlarda beşinci günden itibaren gelişimi durur. Bu da tüp bebek tedavisinin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olur. Blastokist tedavisinde ise böyle bir risk bulunmamaktadır.
Blastokist transferinin en büyük riski laboratuvarda döllenen yumurtaların hiçbirinin bu döneme ulaşamamasıdır. Böyle durumlarda tedaviye yeniden başlanması gerekmektedir. Ancak bunun olup olmayacağı daha önceden tüp bebek tedavisi yaptırmamış olan çiftlerde bilinemez.
Kültür ortamında daha uzun süre kalan embriyolar bazen strese maruz kalarak büyümeyi bırakır. Böyle bir durumla karşılaşan çiftlerin bir sonraki denemelerinde embriyo transfer işlemi genellikle üçüncü günde gerçekleştirilir. Kültür ortamında daha az kalan embriyolar daha az stres yaşayarak gelişmeye rahimde devam edebilmektedir. Aşılama ve Tüp Bebek Tedavisi Arasındaki Fark Nedir?
Çeşitli sebeplere bağlı olarak erkekte, kadında ya da çift özelinde gebe kalamama infertilite görülebilmektedir.
Çiftlerin bir sene boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye girmesi sonucunda gebeliğin oluşmaması infertilite olarak değerlendirilmektedir. Bu noktada bebek sahibi olmak isteyen çiftler için yardımcı üreme yöntemleri devreye girer.
En çok tercih edilen yöntemler arasında ise aşılama ve tüp bebek tedavisi yer alır. Bu yöntemlerden tüp bebek tedavisi ise en çok tercih edilen yardımcı üreme yöntemidir. Ancak aşılama yöntemi de bebek sahibi olmayan çiftler için yardımcı olabilmektedir. İki yöntem birbirinden oldukça farklıdır. Aşılama yöntemi daha kısa sürede uygulanabilirken tüp bebek tedavisi başlı başına bir süreçtir ve çiftler için uygulanması gereken çok daha fazla prosedür bulunmaktadır.
Aşılama yönteminde baba adayından alınan sperm örneği direkt olarak anne adayının rahmine yerleştirilir. Bu sayede sperm hücrelerinin yumurtayı döllemek için alması gereken yol kısalır ve gebelik şansı yükselir. Aşılama yönteminde kullanılmak üzere alınan sperm örneği yıkanarak saflaştırılır. Bu işlemle rahme ulaşan sperm sayısı da artırılmaktadır.
Aşılama oldukça kolay bir yöntemdir ve ovulasyonun tepe noktasında uygulanır. Tüm uygulama yaklaşık 5 – 10 dakika kadar sürer. Tedaviyi gerçekleştiren uzman hekim spekulumu vajinadan yerleştirir ve buradan ince bir kateter ile sperm örneğini rahme bırakır. Aşılama yönteminde başarı şansını artırmak için yumurtalık uyarıcı ilaç tedavisi uygulanabilmektedir. Bu uygulama ile yumurtaların gelişimi ve sayısı artırılır.
Tüp bebek tedavisi ise çift özelinde planlanması gereken, birçok uygulamanın ve tedavinin bir arada kullanıldığı bir süreçtir. Tüp bebek tedavisinin aşılamadan en temel farkı döllenmenin vücut dışında gerçekleşmesidir. Aşılama yönteminde sperm hücreleri anne adayının rahmine bırakılmaktadır. Tüp bebek tedavisinde ise sperm hücreleri ile yumurta hücreleri laboratuvar ortamında bir araya getirilir. Bazı durumlarda ise spermin direkt olarak yumurta içerisine enjeksiyonu gerçekleştirilir.
Tüp bebek tedavisinin bu değişkenlerle daha yüksek başarı sağladığı söylenebilir. Tüp bebek yönteminin daha uzun ve maliyetli bir tedavi olması nedeniyle infertilite problemi yaşayan çiftlere, eğer infertilite ile ilgili bir neden belirlenemediyse öncelikli olarak aşılama yöntemini denemeleri tavsiye edilir. Bu yöntem ile sonuç alınamadığında tüp bebek tedavisine geçilmektedir.